Likya sınırlarında, zengin tarihi mirasın üstünde yer alan Olympos, dikkat çekici doğal güzellikleri ile ülkemizin en bakir turizm merkezlerinden birisidir. Caretta carettaların yumurtalarını bıraktıkları Olympos Sahili ve sahilden içeriye doğru uzanan dar vadi üzerinde yer alan ahşap otelleriyle ünlenen Olympos, gençlerin ve kampçıların gözdesi olmuş durumda.
Olympos Antik Kenti Nerede?
Olympos Beydağları Milli Parkı alanı içerisinde bulunan Olympos Antik Kenti, Antik Likya Yolu ‘nun en önemli kavşaklarından biridir. Antalya’nın güney sahillerindeki Phaselis’ten sonra ikinci en önemli liman kenti Olympos, adını Torosların batı uzantısı olan 2375 metre yükseklikteki Olympos Dağı’ndan (Tahtalı Dağı) almakta.
Günümüzde Antalya‘nın Kumluca ilçesinde bulunan, Akdeniz’e açılan Olympos’un önemli bir liman kenti olduğu ve kentin tam ortasından geçen Olympos Çayı’nın gemilerin girdiği liman özelliğine sahip olduğu günümüze ulaşan arkeolojik araştırmalar sayesinde oraya çıkmıştır. Ünlü antik tarihçi Çiçero, Olympos’u zenginlik ve sanat eserleriyle dolu bir kent olarak açıklamıştır.
Olympos Antik Kenti Tarihi Nedir?
Olympos Antik Kenti, Olympos Çayı’nın oluşturduğu dar vadinin iki tarafında bulunmaktadır. Olympos tarihiyle alakalı en erken tarihi yazılı kanıtlar, Likya Birliği sikkelerinden oluşuyor. Olympos, MÖ 168’de Likya Birliği’nde üç oy hakkı olan 6 şehirden biriydi. Olympos’un ilk kuruluş seneleri Yunanca ismine dayanarak Anadolu’nun Helenleşme dönemine denk geliyor. Bu dönemlerde gemiler, denizden nehre girerek yükleme ve boşaltma işlemi yaptıkları tahmin edilmektedir.
MÖ 2. yüzyıldan 1 yüzyıla doğru gelindiğinde birlik sikkeleri sona ermiş. Bu dönem sonrasında korsanların bölgeye hâkim olduğu ortaya çıkarışmış. MÖ 1. yüzyılda Phaselis’le beraber, bölgeye korku salan Korsan Zeniketes’in kontrolü altında olan Olympos, korsanların saldırılarından olumsuz etkilendi.
Olympos, Patara’da yer alan Likya Yol Kılavuz Anıtı’nda Korykos ismi ile anılıyor. Kent, antik tarihçi Strabon’a göre Likya bölgesinin en büyük yerleşim yerlerindendir.
Olympos Antik Kenti’nin içinden kıyıda denizle birleşen Olympos Çayı geçmektedir. Antik dönemde çayın iki yanı örülen duvarlar sayesinde kanal halini almış ve iki yakası arasındaki bugün kalıntıları halen görülebilen bir köprü ile bağlanmıştı. Helenistik Dönem’e kadar tarihlendirilebilen sur duvarları yer yer görülebiliyor.
Şimdilerde göreceğiniz Olympos kent dokusunun meydana gelmesi, Roma İmparatorluk Dönemi’ne denk geliyor. Özellikle geç antik çağ ve Erken Bizans Dönemi’nde mutluluk içinde olan kent, MS 6. yüzyıl ortasından itibaren Arap akınları ile birlikte terk edilmiş.
Çayın iki tarafında çok sayıda antik tapınak, mezar ve kalıntılar günümüzde defne ve böğürtlen çalısı ile kaplanmış halde.